C. Başsavcılığımızca ERGENEKON Silahlı Terör Örgütüne yönelik hukuksal çerçeve içinde yürütülen soruşturmanın önemini ve ülkemizin bu örgütten dolayı maruz kaldığı tehlikenin büyüklüğünü gözler önüne sermektedir. Örgüte eleman kazandırmak ve gelir sağlamak için illegal tüm yolların kullanılması araç olarak benimsenmiş olması ülkemizin bu örgüt nedeniyle karşı karşıya kaldığı tehlikenin boyutunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Yalçın Çetin tarafından kendi cep telefonu ile kaydedilen patlayıcılara ait resimlerin silinmiş olması sebebiyle bu personel ve ekipte görevli olup imha işlemini gerçekleştiren, fotoğrafların silinmesi talimatını veren Dz.Bnb. Onwin yeni giriş adresi belirlenirken kullanıcılara kolaylık olması açısından sayılar kullanılır. Bonus denildiği zaman şüphesiz pek çok bahis sever açısından bakıldığında akan sular duruyor diyebiliriz. Çünkü bahis kullanıcıları açısından baktığımız zaman bu durumun oldukça önemli hale geldiğini söylemeliyiz. Günün her vaktinde bahis sistem içerisinde yer alan kaliteli bahis hizmetlerini bularak yararlanma şansına sahip olabilirsiniz. Gezi iddianamesindeki kurgu iki iddiaya dayanıyordu; benim Soros’un kaynaklarını Gezi’ye aktardığıma ve direktiflerim altında faaliyet gösteren gizli bir yapıyla sivil toplum kuruluşlarını yönlendirdiğime. Birçok spor bahis sitesi, arkadaşlarınızı ve ailenizi tavsiye etmek için bonuslar sunar. 16) adet fotoğrafının olduğu saptanmıştır. 24 Mart 2008 tarihinde Koç Müzesinde denizaltı uzmanı olarak göreve başladığını, görevinin gelen ziyaretçilere gemiyi gezdirmek ve merak edilen konular hakkında bilgi vermek olduğunu, 16 Kasım 2008 tarihinde denizaltının santral dairesinde iskandil cihazı önünde bulunan flor asan lambanın yanıp söndüğünü, elinde bulunan yedek lambayla değiştirmek üzereyken iskandilin (derinlik ölçme cihazının) üzerinde naylon bir poşet gördüğünü, poşeti açtığında içerisinde TNT kalıpları, 1,5 metre kadar fitil, 5-6 adet fünye olduğunu gördüğünü, hemen bunları aldığını ve müze müdürü Ertuğrul Duru' ya götürdüğünü, müze müdürünün Kuzey Deniz Saha Komutanlığı ile irtibata geçtiğini, Kuzey Deniz Saha Komutanlığının bir ekip göndereceğini ve beklemelerini söylediklerini, aynı gün akşam saat 18.45 sıralarında Kurtarma Sualtı Gurup Komutanlığından bir binbaşı ve İki astsubayın denizaltıya geldiklerini, gelen ekibin de patlayıcı maddelerin yerini ve resimlerini çektiklerini, daha sonra da bağlı bulundukları komutanlıkla irtibata geçtiklerini ve patlayıcı maddeleri almaya karar verdiklerini, kendisinin de patlayıcı malzemeyi tutanak karşılığında teslim ettiğini, bu tutanakları müze müdürü Ertuğrul Duru' ya teslim ettiğini söylemiştir.
Betist üye ol
Bu bonuslar, yatırım yapılmadan kazanç elde etme imkanı sunduğu için oldukça caziptir. Kurulduğu seneden itiberen kullanıcı mutluluğunu herşeyin ötesinde tutmakta ve bunun sayesinde kocaman bir müşteri kitlesi elde etmeyi sağlamış durumdadır. Teklif ettiği yüksek oranlı bahis seçenekleri , casino ve canlı oyunlar ve kazançlı promosyonlar sayesinde platformda harika zamanlar geçireceksiniz. Kişiselleştirilmiş promosyonlar ve hatta lüks hediyeler olabilirler. Olayın sanıklarından Osman YILDIRIM alınan ifadesinde, Cumhuriyet gazetesinin bombalanması eylemini Muzaffer TEKİN'in talimatı ile gerçekleştirdiklerini, olayda kullanılan el bombalarını da Ataşehir'de bir evde yapılan toplantıda bizzat Muzaffer TEKİN'in verdiğini, hatta bu toplantıda Oktay YILDIRIM'ın da bulunduğunu, bu eylemleri para için yaptığını, bu eylemler karşılığı Muzaffer TEKİN'in kendisine 500 bin dolar vermeyi vaat ettiğini, gazetenin bombalanması eylemini ise bizzat arkadaşları Tekin İRSİ, İsmail SAĞIR ve Alpaslan ARSLAN'ın gerçekleştirdiğini beyan etmiştir. Onwin Para Çekme Yöntemleri ve Limitleri Nelerdir? Onwin Sosyal telegram kaydol Medya Hesapları Nelerdir? Onwin Bahis Oyunları Nelerdir? Sorunsuz bir bahis hizmetine yer vererek kullanıcıları memnun etme konusunda kararlı olan kaliteli bahis sitesinde hemen yerinizi alabilirsiniz. Site üyeliğinizi oluşturduktan sonra siteyi deneyerek memnun kalmadığınız taktirde anında üyeliğinizin iptalini gerçekleştirebilirsiniz. Bu şekilde adres değişiklikleri gerçekleştirilir ve yeni adres üzerinden site hizmetini vermeye devam eder.
Bu da sitenin kullanıcılarına güvenilir bir şekilde hizmet sunduğu anlamına gelmektedir. 5) AKP Hükümeti, gayrimüslimlere yönelik baskı ve tehditleri görmezlikten gelmektedir. AKP tarafından, basın ve yayın organlarında gayrimüslimlere sahip çıktıklarını ifade eden çeşitli haberler yaptırılmıştır. Yukarıda tam belge metni yer alan Mart 2009 tarihli "KAFES OPERASYONU EYLEM PLANI" incelendiğinde ERGENEKON Terör Örgütünün İstanbul ve İzmir gibi gayrimüslimlerin yoğun olarak yaşadıkları illerde, gayrimüslimlerin çoğunlukta olduğu Adalar bölgesindeki çeşitli mahallerde bomba patlatılması, azınlık haklarını hararetle savunma konusunda ön plana çıkmış kişi/kişilere suikast düzenlenmesi, AGOS Gazetesi civarı gibi belirlenen yerlere ses bombaları konması, birçok yere şüpheli paket bırakılıp ihbar edilerek güvenlik güçlerinin meşgul edilmesi, Adalara vapur seferi düzenlenen iskelelerde bombalı eylemler düzenlenmesi, gayrimüslimlere ait mezarlıklara yönelik olarak sansasyonel eylemler yapılması, tanınmış gayrimüslim işadamı ve sanatçılardan belirlenen bir ya da birkaçının kaçırılması, gayrimüslim nüfusun yoğun bulunduğu bölgelerde sık aralıklarla araç, ev ve işyerlerinin kundaklanması , icra edilen sabotaj, adam kaçırma, suikast eylemlerin belirlenen irticai örgütler adına üstlenilmesi (Kafes Eylem Planı, EYLEM SAFHASI başlıklı madde) şeklinde saydığı eylemlerle Türkiye 'de yaşayan gayrimüslimlerin can ve mal güvenliklerinin tehlikede olduğu imajını yayarak mevcut Hükümet üzerinde iç ve dış toplumun baskısını artırmayı, kamuoyunu meşgul ederek ERGENEKON davası başta olmak üzere gündemi değiştirmeyi (Kafes Eylem Planı, VAZİFE başlıklı madde) amaçladığı anlaşılmaktadır.
Türkiye 'de yaşayan gayrimüslimlerin can ve mal güvenliklerinin sorgulanarak, AKP Hükümeti üzerinde iç ve dış toplumun baskısını artırmak, kamuoyunu meşgul etmek ve ERGENEKON davası başta olmak üzere gündemi değiştirmektir. Yurdumuz sınırları içerisindeki sorumlu kuruluş, kaçak casino ve canlı bahis statüsünde yer alan websitelerin Türkiye sınırlarında faaliyet yürütmesine yasalardan dolayı yasaklamıştır ve bunun yüzünden de aktif olarak kullanılan engelsiz giriş adresine devre dışı bırakılması getirilmektedir. Ülke dışı hizmet sunan çevirimiçi bahis ve casino platformların ülkemiz hudutları içinde kanunsuz oyun olarak kategorize edilmesinden dolayı bazı zamanlar geçerli adresi erişime kapatılmaktadır. Yasaya aykırı bahis websitelerinden birisi olan Onwin canlı bahis sitesi de ne yazık ki bu çerçevede bazı zamanlar geçerli adres kullanım dışı kalabilmektedir. Yatırım bonusları, oyun bakiyenizi güçlendirirken aynı zamanda daha uzun süre bahis yapma şansı veriyor. Son zamanın en iyi casino adresleri ile artık oyunları daha güvenli bir şekilde oynamaya başlamış olursunuz. Son zamanın en iyi bahis sitesiyle artık bahis oyunlarını gönül rahatlığıyla oynanmasını sağlamış olacaksınız. Başarılı bir bahis sitesi ile bahis oyunlarını güvenli şekilde oynamaya başlayacaksınız. 2) AKP, İslamiyet haricindeki dinlere mensup tüm vatandaşları baskı altına almaya çalışmaktadır. 4) Adalarda yaşayan gayrimüslim vatandaşlarımız baskı ve tehdit altındadır.
Öteki oyunlarda ise bireyler oyuna katılıp katılmayacağına karar verir ve oyun bu karara nazaran devam eder. Nitekim Turizm Kontrolörlerince Mersin Hilton Oteli İşletmesinde yapılan 20.12.1995 tarihli denetimde, tesiste 11 adet oyun masası ve 54 adet oyun makinası olması gerekiriken, uygulamada 19 adet oyun masası ve 154 adet oyun makinasının olduğu, 22.3 1996 tarihli denetimde, 18 adet oyun masası, 154 oyun makinası bulunduğu, 1.6.1996 tarihli denetimde ise 20 adet oyun masası, 1 adet at yarışları makinası(23 kişilik) , 154 adet oyun makinası buluntuğu saptanmış, Bu usulsüzlükten dolayı anılan şirkete yalnızca, 3.150.000 Tl ceza kesilmesi önerilmiştir. İçerikli olduğu, "Patrikhane Yunanistan' a " başlıklı dokümanda Patrikanenin 1821 yılında Mora isyanı hazırlayıcısı 1918-1922 yıllarında Trabzon'da Pontus devletini kurmaya çabaladığı 1997 yılında Pontus hayalini canlandırmak için Trabzon'a papazlar çıkarmaya yeltendiği bugün ise ABD, AB ve Yunanistan işbirlikçiliği ile ekümenliğe soyunduğu, Fatih Kaymakamlığının denetimine bırakıldığı, Türkiye'ye baskılar yaptığı anlatıldıktan sonra patrikaneye haddini bildirmek ve Yunanistan'a göndermek maksatlı bir çağrı belgesi olduğu anlaşılmıştır. Bilgilerin Girilmesi: “Üye Ol” butonuna tıkladıktan sonra karşınıza bir kayıt formu çıkacaktır. Sayın bay KEMAL KERİNÇSİZ Büyük Hukukçular Birliği Derneğine" hitaplı yazılmış 4 sayfadan ibaret yerli malı kullanma konulu yazı ile ilgili sorulduğunda; Söz konusu kişinin kendisini aradığını, hatta bu yazıyı dernekte gündemlerine aldıklarını, bu mektubu okuduklarını, ama onun söylediklerini yapamadıklarını ve kendisine de dönemediğini, A4 kağıda kendi el yazısı ile yazmış olduğu "K.ÇEKMECE Be.. Sanık Söylemez kardeşlerin Mersin ilinde oturan, adresini belirledikleri “Bucak” aşiretinden Osman Bucak’ı öldürmeye karar verdikleri, sanık Mehmet Faysal’ın talimatı ile sanık Ümit Atay’ın Mersin’e gittiği ve Osman Bucak’ın evine yakın Soli Sitesinde ev kiraladığı ve babası sanık Zeki Atay’ın çıkardığı ikametgah belgeleri ile üç adep cep telefonu satın aldtığı, sanıklar Mehmet Sena, Mehmet Faysal ve Mustafa Söylemez ve Fevzi Şahin’in de Mersin’e gittikleri, bu yerde bekleyen sanık Ümit Atay ile buluştukları, kiralanan ve Osman Bucak’a ait evleri ve çevrelerini inceledikleri, sanık Mustafa’nın Mersin ilinde kaldığı, sanıklar Mehmet Sena, Mehmet Faysal ve Fevzi Şahin’in Pozantı İlçesinde sanık Can ile buluştukları, sanık Can’a ait 56 G 0008 plaka sayılı otoyu sanık Ümit Atay ve sanık Ümit’in Adana’dan çağırdığı ve bu yere gelen babası sanık Zeki Atay ile Mersin’e gönderdikleri, sanık Mustafa’nın siparişi üzerine sanık Can’ın getirdiği bir adet B47728Z seri sayılı Baretta marka tabanca ile, bir adet G-3 tüfeğine ait dipçiğin, Tarsus ilçesinde arama yapan görevlilerce bu otoda bulunduğu ve alıkonulduğu, sanıklar Ümit ve Zeki Atay’ın, sanık Can’a ait anılan otoyu Mersin’e götürdükleri, anahtarlarını bu evde bulunan sanık Mustafa’ya teslim ederek Adana’ya döndükleri, İstanbul’a gelen sanıklardan Mehmet Faysal ve Can’ın eylemde kullanılmak üzere, iki adet cep telefonnu bomba haline getirmesi için, İlimiz Kartal İlçesinde oturan Astsubay olarak görevli sanık Muhsin Çayan’ın evine götürdükleri, sanık Muhsin Çayan’ın sanık Can ile birlikte cep telefonlarını patlayıcı madde patlatmaya yarar hale getirdikleri, sanıklar Mehmet Faysal ve Can tarafından hazırlanan cep telefonlarından bir tanesinin fünye patlatılarak denendiği ve kullanılmaya elverişli olduğunun belirlendiği, sanıklar Mehmet Sena Söylemez, Mehmet Faysal, Can ve Fevzi’nin 06 VVS 45 plaka sayılı Mercedes marka oto ile İstanbul’dan Ankara’ya gittikleri, Ankara Ümitköy’de bulunan evde gizledikleri, sanık Can’ın görevli olduğu askeri birlikten temin ettiği plastik patlayıcıları ve fünyeleri ve silahları alarak otoya yerleştirdikleri ve Mersin iline hareket ettikleri, sanıkları izleyen ve Mersin iline gitmekte bulunduklarını öğrenen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Cinayet Bürosu görevlilerinin 11/06/1996 günü Pozantı ilçesi girişinde Adana ve Pozantı Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile birlikte, sanıkları yakalamak için önlem aldıkları, saat:01.15 sıralarında sanıklara ait 06 VVS 45 plaka sayılı otonun turnikeler girişinde görevlilerce durdurulduğu, görevlilerce sanıklardan, otodan inmeleri ve kimliklerini göstermeleri istenildiği, otodan inen sanıklar Fevzi Şahin ve Mehmet Sena Söylemez’in tabancaları ile görevlilere ateş ettikleri, görevli polis memurları Murat Uzun ve Ziyaettin Ferman’ın yaralandığı, görevlilerin karşılık verdikleri ve çatışma sonucunda sanıklar Fevzi Şahin ve Mehmet Sena Söylemez’in yaralı olarak, sanıklar Mehmet Faysal Söylemez ve Can Köksal ile birlikte yakalandıkları, sanık Fevzi Şahin’den Browning marka L.41666 seri sayılı 9 mm.Gerçek paraları kazandıran platformlarda sizleri bekleyen fırsatları kaçırmamanızı öneriyoruz. Online oyun piyasasında güvenilirliğin öncelikli kriterlerden biri olduğu tartışılmaz bir gerçek. Görüşmede ismi geçen Erdoğan KAYA' nm Bilecik Söğütlüler Derneği Başkanı olduğunu, burada kastedilen anma toplantısının HABLEMİTOGLU cinayetinin dosyasının neden işletilmediği konusunda Cumhuriyet Savcılığına dilekçe verilmesine ilişkin yapılan basın açıklaması olduğunu, bu toplantıya son derece aydın bir kesim katıldığını, katledilen kişinin öğretim üyesi olması, Türk milletinin bir aydını sıfatına sahip bulunması nedeniyle katılımcılar arasında öğretim üyeleri, ordu mensupları gibi üst elit kesimin katıldığını, kendisinin burada bahsetmiş olduğu hadisenin sivil toplumun doğrudan siyasete ve iktidara oynamasının mümkün olmadığını gerçek amacının ülkeyi yöneten siyasi iktidarı etkilemek, yönlendirmek ve kendi projeleri doğrultusunda hükümetin hukuk kuralları çerçevesinde faaliyetlerde bulunmasına zemin hazırlamak, bir noktada buradaki sivil toplum kuruluşları baskı grupları rolünü oynamakta, nitekim telefonda bu sivil toplum kuruluşlarının yapacağı mücadelenin tamamen meşru zemin içerisinde iktidarı etkilemeye yönelik faaliyetler içerisinde bulunması gerektiğini ifade etmiş olduğunu, Devletin işgal edilmesinden kastının da küreselci dünya sermayesine entegre edilmesi konusunda dış güçlerin içerideki yöneticileri etkilemeye yönelik faaliyetlerinde zaman zaman başarıya ulaştıktan, yöneticilerimizin çok az da olsa bir kısmının şahsi menfaatler güderek bir kısmının da yanılgı içerisinde bu güçlerin amaçlarına hizmet etmeleri ve millet menfaatlerinden uzaklaştıklarını ifade etmek için kullanılmış olduğunu, yoksa Devletin askeri bir işgalinin asla olamayacağını, buradaki kastının askeri işgalden ziyade yabancılara az da olsa bilerek, çoğunlukla yanılarak yapılan milletin zararına olan hizmetler olduğunu, tamamen bu grup kastedilmiştir, dönem dönem bu tür kişilerin ve grupların Devlet içerisinde etkin role de ulaştıktan inkar edilmez bir gerçektir, Devlet hayatında yapılan yanlışlıklarda hep bu yanlış kişilerin seçimlerinden kaynaklanmış olduğunu, Yine aynı görüşme içerisinde bulunan "Ay Yıldız Birliği içinde yer almak istiyoruz, o konuda hatta imkan nispetinde bulunduğunuz yerde diğer dernekler varsa oraya sokmaya çalışın evet iş genişlemektir anlatabildim mi genişlemektir, oralardan buralara geldiğininiz ateşler yakıyorsunuz, sağ olun" şeklindeki beyanı hatırlatılarak sorulduğunda; Burada Ay Yıldız Birliği platformunun gelişmesinden bahsettiklerini, 250' ye yakın derneğin bu platform altında faaliyet göstermekte olduğunu, elbetteki bu platforma fazla derneğin katılması söz konusu sivil toplum gücünün de etkinliğini ve kamuoyu oluşturmasında daha güçlü hale gelmesini, söz ve dileklerinin dinlenmesine yol açacağını, her kurum ve kuruluşun büyümek ve genişlemek istediğini, buradaki asıl önemli olan sonuç büyümenin meşru zemin içerisinde ve meşru talepler içeren bir büyüme olması olduğunu, AY YILDIZ BİRLİĞİNİN içerisinde KAMU SEN' den tutunuzda Mühendisler Birliğinden, Şehit Aileleri Derneklerinden birçok güzide kurum ve kuruluş bulunduğunu, Söğütlüler dernek başkanının yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Necip HABLEMİTOĞLU' nu anma törenine gelmesi ve güç katması anlamında kullanıldığını, 3085 sayılı tape okunup sorulduğunda; Görüştüğü kişinin HİLAL isimli Cumhuriyet Gazetesi muhabiri olduğunu, Görüşme içinde bulunan soruşturma ile ilgili Emniyet, Savcı, MİT ve Beşiktaş adliyesi Hakim ve Savcıları ile Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri hakkında söyledikleri tek tek okunup sorulduğunda; Kendisinin kastının kurumların genelini ve tamamını karalamak olmadığını, ancak sözü edilen kurumlar içerisinde çok uzun zamandan bu yana istenmeyen bazı grupların kadrolaşma hareketlerinin olduğunu hepimizin bildiği bir gerçektir, nitekim bu kadrolaşma hareketlerini yapan cemaatın lideri hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmış verilen beraat kararı Yargıtayca bozulmuş ve Yargıtay kararında dahi söz konusu cemaatin Devletin birçok kurum ve kuruluşunda kadrolaşma hareketine girdiğini, yine Devletin birçok Güvenlik ve Emniyet Kuruluşlarının tuttuğu raporlarında söz konusu cemaatin kadrolaşma konusunda ve Devleti ele geçirme konusunda iddialı faaliyetlerde bulunduklanm içeren raporlar yayınlamış olduğunu, bu raporlarda zaman zaman basma yansıdığını, ama hiçbir şekilde ne Yargı teşkilatını, ne Emniyeti, ne MİT'i ne de Yüksek Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunun tamamını suçlamak ve kadrolaşma hareketinin bütününü kapsadığını iddia etmenin mümkün olmadığını, zaman zaman bu siyasi kadroların kurumlar içerisinde aşın etkinlik içerisine girdiklerini, Devletin çok önemli fonksiyonlannı ele geçirmek için itina ile belirttiğim kurumlar üzerinde faaliyet gösterdikleri, yadsınamaz bir gerçek olduğunu, geçmişteki sağ sol kadrolaşmalan yerine şimdi daha değişik toplum tarafından kabul edilmesi mümkün olmayan sistemi çürütücek ve çökertecek gruplaşmaların olduğunu gözlemlemekte olduğunu, bu Devlet yapılanması içinde son derece rahatsızlık veren hastalıklı bir konuma bürünmüş olduğunu, bu sebeple kastının az da olsa bu tür kadrolaşma hareketlerinin sözünü ettiği kurumlarda varlığına ilişkin olduğunu, bu konuda elbetteki üzüntü duyduğunu, bunun önüne geçilmesinin doğrudan doğruya siyasal iktidarın faaliyetleri sonucunda gerçekleşebileceğini, bu konuda bizlerin yapması gereken bu tehlikeli kadrolaşma hareketlerini açığa çıkartmak, kamuoyunu aydınlatmak böylelikle tehlikenin boyutlarına dikkat çekmektir, son olarak Hakim ve Savcılar Yasasında yapılan değişiklikle 4.000' e yakın hakim ve savcı adayının belli bir görüş mensubunun içinden seçileceğine ilişkin https://www.rxcopay.org/bahsegel-bonus-kodu iddialar sadece basında yer almamış, ana muhalefet partisi de dahil olmak üzere bütün parti genel başkanlarının serzenişlerine konu olmuş olduğunu, ancak bugün ne şekilde olursa olsun Türk Yargısı bu kadrolaşma hareketine asla yenik düşmemiş olduğunu, kişilerin yaptığı hataların bir kurumu kesinlikle olumsuz bir çizgiye götüremeyeceğini, bu nedenle kendisinin maksadının burada bu tehlikeli gidişe dikkat çekmek olduğunu, yoksa asla hiçbir hakim ve savcımıza hakaret kastıyla bu tür ifadeleri kullanmasının mümkün olmadığını, sözlerinin tamamen aşın bir kızgınlık ve davanın da olumsuz bir şekilde seyretmesinden mütevellit amacı aşan sözler olduğunu, ne iş bu dosyayı yürüten sayın savcı Zekeriya ÖZ'ün ne de bir başka kamu görevlisinin bu tür sözlere muhatap olmasını kabul etmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple bu sözlerimin tamamen maksadı çok fazla aşan sözler olduğunu, 3086 sayılı tape okunup sorulduğunda; Görüştüğü şahsın Av.
Türk Milletinin güçsüz gibi göründüğü anlarda bile Devletin devamını sağlayan görünmeyen güçler, aynen görev başındadır. 2) nolu CD'de ROJ TV 7.GÜN programındaki oturum görüntülerinin tespit edilmiş olduğu sorulduğunda; Bu CD'lerin Ankara'dan ismini hatırlayamadığı, yaşlı bir bayan öğretmen tarafından kendisine gönderildiğini, yaklaşık bir hafta veya on gün önce kurye ile geldiğini, bir kısmım izlediğini, o gönderen bayanın kendisine ROJ TV'nin İstanbul'dan yayın yaptığını, hatta bu yayını gerçekleştirenlerden Yeni Şafak gazetesinden KORAY DÜZGÖREN isimli yazarın bu programı İstanbul'dan canlı yayın olarak yaptığını söyleyerek kendisine telefonda "lütfen bu yayında suç unsuru var ise ROJ TV'nin istanbul'dan yayın yapması suç ise KORAY DÜZGÖREN hakkında şikayetçi olmam için kendisine yardımcı olur musun" dediğini, bu CD'nin 30 dakikalık bölümünü izlediğini, hakikaten KORAY DÜZGÖREN'in Türkiye'deki siyasi kürtçülük faaliyetleri ile ilgili PKK'nm ülke sorunlarına bakış açısı, Güneydoğu meselesi ve ülke sorunları hakkında bir program yapıldığını, kendisine suç duyurusunda bulunmasını söyleyeceğini, ancak gözaltına alınınca kendisini arayamadığmı, (5) nolu CD içeriğinden "21/Nisan/2007 tarihli Türkiye'yi Türkler yönetmiyor, Devletin yeniden Türkleştirilmesi ve kurumların özlerine dönüşünün sağlanması ve küreselcilerin emrindeki yöneticilerin tavsiyesine gerek var" konulu CD hakkında sorulduğunda; Türkiye'nin son dönemlerde ABD'nin ve AB'nin siyasi ve ekonomik egemenliği altına girdiğini, bu sürecin ülke açısından istikbalde ekonomik çöküntüyü getireceği gibi sömürgeleştirmeye yol açabileceği, siyasal açıdan da parçalanma sonucunu doğurabileceği, bu sebeple küreselci ekonomik ve siyasi politikalardan vazgeçerek kendi öz ve milli politikalarını uygulaması gerektiğini, küreselci politikaların etkisi altında kalan kurum yöneticilerinin de tamamen milli politikaları uygulamaya yönlendirilmesi gerektiğini kastettiğini, kaldı ki bu programın halka açık olup gösterildiğini, o tarihte en az 400 bin kişi tarafından seyredilmiş RTÜK'ün de denetimine tabi bir program olduğunu, bu konuda ne bağlı olduğu televizyona ne de program yapımcısı olarak şahsına dava açılmadığı gibi uyan da gelmediğini, beyanlarında kesinlikle bir suç unsuru olmadığım, tamamen Türkiye'nin istikbalinin en olumlu şekilde gelişmesi ve gelişimini sürdürmesi için dilek ve temennilerinden ibaret olduğunu, Ev araması sırasında ele geçirilen 2006-EKİM 3 YAZILI KIRMIZI KLASÖR içerisindeki; -(37) sayfalık Ece ŞAKACI, Sinem GÜNDOĞAN, Okay ÖZÇELİK isimli şahıslara ait ve üzerlerinde Jandarma amblemi bulunan Güvenlik Soruşturması Arşiv Formları fotokopisi ve adı geçen şahıslara Gambia Konsolosluğundan vize talebinde bulunduğuna dair yazı fotokopileri, CSAR Fikret EMEK, TUĞ-KAN İMAR Muzaffer ŞENOCAK, Türk Bayrağı resmi üzerinde Halil MERT Topçu Binbaşı isimlerinin bulunduğu dokümanlar.
Bahsegel güncel
1) sayfalık exell çıktısında UTAG Ana Sermaye adı altında Fikret EMEK, Hamza MUMCU, Muzaffer ŞENOCAK, Mustafa KARBEYAZ isimlerinin yer aldığı bilanço. Medeniyet Dediğin" isimli yapımcılığını yaptığı programa davetli olarak çıktığını, Şüpheli Asim DEMİR'in, kendisine ait avukatlık bürosunda ücretle çalışan işçi konumunda olan şahıs olduğunu, Avukatlık bürosunun kurucusunun kendisi olduğunu, vergi levhasının kendisinin adına olduğunu, yanında SSK'lı olarak avukat Mehmet BİLGİN, Avukat Erkan AKKAS, Mustafa YILMAZ ve stajer olarak da Fatma AVUS ve AHMET POLATOGLU'nun, sekreter olarak Ramazan SELÇUK'un çalıştıklarını, ancak Avukat Mehmet BİLGİN ile Avukat Erkan AKKAS yaklaşık bir ay kadar önce kendilerine Sirkeci'de büro açtıklarını ve yanından ayrıldıklarını, şüpheli Asim DEMİR'in büronun temizlik ve çay işlerini yaptığını, ayrıca Hukukçular Birliğinde de temizlik ve çay işleri yaptığını, normalde kendi evinde yatıp kalktığını, kendisininden habersiz zaman zaman Hukukçular Birliği derneğinde yatıp kalktığını bu dosya nedeniyle yeni öğrendiğini, Asim'in bazen bürodan adliyelere dosya ve evrak getirip götürme işini de yaptığını, Şüpheli Atilla AKSU'yu Sultanahmet Adliyesinde zabıt katibi olması nedeniyle yaklaşık 4-5 yıldır tanıdığını, Atilla'nın zaman zaman Türklük aleyhine, Atatürk'e karşı açılan, ifade özgürlüğü ile ilgili olan kesinleşmiş basma yansımış mahkeme karan veya kesinleşmiş kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlan emsal olması nedeniyle kendisine gönderdiğini, en fazla 2 veya 3 defa bu kararlardan kendisine göndermiş olduğunu, Atilla'nın Avukatlık bürosuna yaklaşık iki hafta kadar önce Azerbeycan' da yazarlık yapan bir bayanla birlikte geldiklerini, yazann elinde "ermeni meselesi" ile ilgili güzel kitaplar olduğunu, "bunlardan istifade etme şansımız var mı? Agarta' da bu sistemin gönderilişi ve hazırlanışı üç kişilik bir Ruhsal İdari Evrim Üstadlan tarafından Türkiye'de (Anadolu topraklarında) yedi kişiye ulaştırılır. Şambala ve onun uzantısı konumundaki gurupların etkisinden insanlık yakasını kurtarmak zorunda olduğu günlere doğru hızla ilerlenmektedir." Çok binlerce yıl önce başlayan ve günümüze kadar devam eden bu süreçten kuşkusuz ülkemiz de fazlasıyla nasibini almış durumdadır. Türk Milletinin binlerce yıldır Agarta ve Şambala ile nasıl bir diyalogu olduğunun açıklamalannı yaparken tarihin derinliğine inmek gereği doğmuştur. Ezoterik bilgilerin bir kısmının sergilenmesi bile düşünce ufkumuza açılar kazandıracaktır. Bu anlatılan bölümlerin gerçekliğini ruhunda duyanlar, yeni ve gizli bilgilerin gelmesiyle kendi milletini daha yakından tanıyacaktır. Türk Milletinin Tarihi Misyonunu incelerken genetiğine işlenen kahramanlık destanlarıyla dolu olduğu gerçeğini söylememize gerek yok sanınm. Dünya yüzünde Türk Milleti kadar düşmanı olan bir millet daha yoktur. Acılara çare olmuş, dertlilere şifa bulmuş, mazlumun yanında olmuş, güçsüzü korumuş, bonanz dünyada çok düzenler kurmuş ve bu düzenlerin adaletle pekişmelerini sağlamış, yani aklınıza gelecek ne kadar erdem varsa; Türk bunu yaşamış ve yaşatmıştır. Türk kelimesin anlam ve değerini bilen ve bunun gereğini yapan bu ulusun tek güvendiği yer İlâhi Sistem olmuş, Tek Tann fikrini genetiğine işleyen bir ulus olma özelliğini en önce Türk'ler yaşamıştır. İşte bu ayncalık O'nu destanlaştırmış, O'nu Tann'nın Kırbacı yapmıştır. Şamballa her zaman Türk Milletinin bu özelliğine darbe vurmuştur. Ara ara başanr gibi görünse de Türk Genetiği bu olumsuzluklara set olmuştur. "Verilen örneklerden de görüleceği üzere Türkler kurdu bazen soylannın kökeninde, bazen de Tann ile insan arasında görmüşlerdir.
Similar News:
- online slot
- casibom güncel giriş adresi
- 777 slots casino
- betist guncel giriş
- betebet güncel giriş 2024
başarı bet giriş poker sıralama bonus veren